- SEDAT İÇİN- (NEZİHE HANIMIN ÖLEN ÇOCUĞU)

- SEDAT İÇİN- (NEZİHE HANIMIN ÖLEN ÇOCUĞU)

Mevtin ne derin yareler açtı ciğerimde,
Bir makbere döndü koca dünya nazarımda,
Yaş kalmadı şahittir huda didelerimde,
Bir sönmeyen hicran ateşi var içerimde,
Topraklara gömmek seni varmış kaderimde..
Ağuşum iken büsterin ey sevgili evlat !
Bir handen eder iken benim ezvakımı müzdat,
Mevt etti seni emrine, fermanına münkat,
Bir sönmeyen hicran ateşi var içerimde,

Nice bir nâr-ı aşkınla- URFALI ŞAİR ABDİ

Nice bir nâr-ı aşkınla ciğer yansın kebab olsun 
Bu âteşle nasıl cism-i nizârım zevk-yab olsun

(Daha ne zamana kadar gönlüm aşkının ateşiyle yanıp kebap olsun ?
Halsiz vücudum bu ateşten nasıl zevk alsın? )


Nedir bu hâlet ol gül-fem komaz çeşmimde hâb olsun 
Günâhım var ise söyle mücâzâtım azâb olsun 

(Nedir bu hal? O gül dudaklı gözümde uyku olsun istemez.
Günahım var ise söyle de karşılığına katlanayım.)


Beni şâd etmedi bir dem gönül meyus enisim gam 
Yeter şâhım yeter etme bana cevr ü cefâ böyle

(Beni bir an sevindirmedin, gönlümde ümit yok, üzüntü ise arkadaşım.
Şahım, yeter bana bu kadar eziyet ve sıkıntı verme.)

Yıkılsın hân ü mânı tişe-i gamla harâb olsun 
Nikaabın aç yüzün göster cemâlin mâh-tâb olsun.

(Evleri yıkılsın, gam balyozuyla harap olsun. 

İnsaflı davran yüzünü göster ki, güzelliğin (onun) ay ışığı olsun.)

Seni benden ayırmak isteyen bed-mâye hüssâdın 
Niçin zulmette kalsın ABDİ-i biçâre insâr et 

(Seni benden ayırmak isteyen kötü mayalı hasetlerin 
Çaresiz ABDİ niçin karanlıkta kalsın ? )

ÖYLE SERMESTEM Kİ İDRAK ETMEZEM DÜNYA NEDİR ?- FUZULİ

Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir
Ben kimem sâki olan kimdir mey-i sahbâ nedir

Gerçi cânândan dil-i şeydâ için kâm isterem
Sorsa cânan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir

Vasldan çün âşıkı müstağni eyler bir visâl
Âşıka ma'şûkdan her dem bu istiğnâ nedir

Hikmet-i dünyâ vü mâfîhâ bilen ârif değil
Ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfîhâ nedir

Âh u feryâdın Fuzûli incidiptir âlemi
Ger belâ-yı aşk ile hoşnûd isen gavgâ nedir

FUZÛLİ

1. Öyle kaybettim ki kendimi aşk içkisiyle, anlamıyorum dünya nedir? Ben kimim, saki olan kimdir ve içki kadehi nedir? (Unuttum!..)

2. Çılgına dönen kalbim için gerçi sevgiliden bir lutuf istiyorum; ama sorsa ki sevgili çılgın gönlümün arzusunu; bilmem onun da ne olduğunu, nedir?


3. Kavuşmaktan ibarettir madem, aşığı vuslata doyuran; o halde (anlam veremiyorum) nedir sevenin sevilenden böylesi uzak kalmada bulduğu acı lezzet?

4. Dünya ve içindekilerin hikmetini bilmek değil bilgelik. Bilge o kişidir ki dünyayı da dünyadakileri de bilmeye!..

5. Ey Fuzûli (aşk ile eylediğin) ah ve figanlar herkesi üzmekte. Aşk belasıyla hoş geçimli isen eğer, bunca varlık iddiası (ah- vah) nedir?

SABRET GÖNÜL- GAZEL- NEZİHE YAŞAR

Sabret gönül ! Eyyamı sefa yare de kalmaz,

Gam çekme ki vuslat demi ağyare de kalmaz.

Güller solar, ezhar dağılır bad-ı hazanla,

Gülzara, hezara, gülü pürhare de kalmaz.

Çek cevrini, canana sakın etme şikayet,

Bir gün gelir ahın o sitemkara da kalmaz.

Mevt, cismini kalbettiği gün hak'e Neziha,

Gam, girye, biter tali gaddara da kalmaz !

Süratle geçer vakti cıvanı heder etme,

Elbet bu hüsn, yarı füsunkara da kalmaz.

URFALIDAN YUMURTALI KÖFTE TARİFİ

Bir Urfalı olarak ( doğma büyüme, evet ezelden:) ) internet ortamındaki yumurtalı köfte tariflerine baktığımda coğu zaman hayret ediyorum. Kulaktan kulağa oyunu gibi güzelim tarif öyle hallere gelmiş ki yayıla yayıla neredeyse amiyane tabirle söylemek gerekirse "has" yumurtalı köfte tarifi kalmamış. İyi ki Urfalıyım da gelecek nesillerime annem- teyzelerimden- nenemden ( nene deriz anneanne demez hiçbir Urfalı)  bana miras kalan orjinal tarifleri öğretebileceğim. Urfalı olmayıp da Urfa yemekleri yapmak isteyenlerin Urfa yemeğini Urfalılar gibi yapıp yemeye hakkı oldugunu düşündüğüm için (bir cümlede 4 defa urfa demek de kolay değil :) bir bakıma sosyal sorumluluk hissiyatıyla Urfa yemeklerini orjinaline sadık kalarak paylasmaya calısacağım bu blogda.her zaman değil ara ara cünkü bu bir yemek bloğu değil..

1.KURAL: "Oktay Usta tarifi" adı altındaki tarifte, soğanı küp küp doğrayın diyor. İlk akla gelen koca küpler öyle değil mi...Yumurtalı köftede soğan incecik küçücük küpler halinde doğranır ki koca koca ağza gelmesin. Bu soğanı rondodan gecirin anlamına da gelmiyor,  o zaman da kokudan yenmez. İncecik küp küp doğranacak.
2. KURAL: Bulguru tepsiye koyup üzerine 4 parçaya bölünmüş kabuklarıyla limon koymuş biri. Tarifte de limon yazmış. Urfa' da yumurtalı köfteye (çiğ köfteye dahil) ASLA limon veya limon suyu koyulmaz.Limon candır ama unutun bu yemekte.
3.KURAL: Baharat olarak tuz ve karabiber haricinde kimyonmuş veya yenibaharmıs asla kullanılmaz. Sadece tuz ve karabiber. İsot zaten tarifin olmazsa olmazı.Onu saymıyorum..
4.KURAL: Önce isot ılık suda bekletilir. Ama bu pirinç bekletir gibi cok miktarda suda olmayacak. Islatmak diyebiliriz buna ama her tarafı ıslanacak. Kasenin  alt tarafları kuru kalsa olmaz.
5.KURAL: İsot beklerken (salça değil isot) yeşil soğanlar incecik doğranır. Maydanoz incecik doğranır.İkisi karıstırılıp bir tabakta bekletilir.
6.KURAL: İsotu ıslattık, kuru soğanı doğradık ayrı tabaga koyduk. Yeşil soğanı ve maydanozu doğradık ayrı tabağa koyduk. Gelelim bulgura. Bulguru çay bardağı usulüyle yayvan yoğurma tepsisine koyacağız. 1 kişiye 1 çay bardağı. Yok kaç grammış fazla mı oldu az mı oldu diye düşünmeyin çay bardağı varken...Bu kadar pratik...
7.KURAL: Yoğurma tepsisinin bir yarısına bulguru koyduk. Diğer yarısına kuru soğanı (taze değil) koyduk. kalabalık iseniz 2 soğan,  cekirdek grup iseniz 1 soğan yeter. Karabiberi (yarım cay kaşıgı) soğanın yanına bulgurdan uzaga koyduk. Tuzu aynı sekilde şimdilik yarım cay kasıgı koyduk. Islattıgımız isotu koyduk. Bunlar dairesel grafik gibi (dilim dilim) yanyana duracak birbirinin üstüne dökmeyin. Hele bulgurla hiç bir malzemeyi şimdi karıstırmayın kafanızı kırarım..
8.KURAL: Teflon tavada (biraz derin olacak) Urfa sadeyağını bekletin dicem ama nerden bulacağız diyeceksiniz, siz de haklısınız..Güzelim lezzetli ama batılılara göre biraz "ağır" gelen Urfa sadeyağı yerine tereyağı ve (yanmaması için) biraz da zeytinyağını teflon tavaya koyun . Altını yakmayın şimdilik. Yağı ne kadar cok olursa o kadar parlak olur köfte ve lezzetli olur. Birbirine yapışır malzemeler.. Kısır gibi tane tane olmamalı yani.
9.KURAL: Salçayı biz urfada kendimiz yaparız. "Salça çıkartmak" deriz salça yapımına. Bizim salçalar daha domates kokulu, daha koyu renk ve daha tuzludur-ekşidir. Her yaz kasalarca domates alıp yıkayıp kabuklarıyla ezip suyunu cıkarırız kızgın güneste derin tepsilerde tuzla karıstırıp salça kıvamına gelene kadar bekletiriz. Suyunun bir kısmı buharlasıp domates suyundan salcaya geçiş yapılmış olur böylece.

Neyse onu da nereden bulacağız diyebilirsiniz. O yüzden siz normal salça kullanın. Ama biz 1 kasık kullanıyorsak siz 2 kasık kullanın cünkü piyasadaki marketlerdeki salca yemeklere renk vermiyor. Köftenin rengi cok ama cok önemli bir nokta. Asla açık renk olmayacak.

10. KURAL:Salça, isot, kuru soğan, tuzu ve karabiberi yoğuruyoruz. Bulgura dokunmayın. Tepsinin yarısında bunları elle yoğuruyoruz. 5-6 dk yogurun. Elinizle ezin soğanları iyice suyu cıksın. Salçayı da bu karısıma ekleyip yoğurmaya devam..Kar topu gibi yavas yavas büyüyecek yogurdugumuz malzeme..Yani bir kereden hepsini karıstırmayacağız. Sonra parmagınızla yavas yavas bulgurdan alıp yoğurmakta olduğunuz karısıma ekleyin..Yarım avuç al..Yogur..Yarım avuc daha al..bir bakacaksınız ki bulgur kalmamıs hepsini yavas yavas eklemişsiniz.O derece sabırlı olun yani :)

11. KURAL: Artık yeşil sogan ve maydanoz hariç (yumurta ve yağ da hariç) tüm malzemeleri yoğuruyor olmalısınız bu safhada..Bazı tariflerde hemen su ekliyorlar. Bunu izleyen hiç bir Urfalı tepkisiz kalamaz, böyle bir hata olamaz yani KORKUNÇ ! :)) Suyu şimdi eklerseniz bulgur kısırdaki gibi şişer, İçi kıtır kıtır sert, dışı yumuşak kalır. Bizim yoğurmadaki amacımız içindeki sert kısmı yumuşatmaktır. Bu da ancak yoğurarak olur. 15 dk yoğurduk diyelim. Ondan sonra biraz 1-2 küp buz ekleyebilirsiniz. Buzlarla yoğurmaya devam ediyoruz. 5 dk daha yoğurduk. Ondan sonra yanımızda bir yakınımız varsa ocağın altını yakmalı (yağın yani) yoksa siz o köfteli elleri yıkayıp tekrar köfteye batıracaksınız, zor iş..
12.KURAL: Altı yanan teflon tavada tereyagı ve zeytinyağı ısınırken yumurtayı (kişi bası 1 tane) bir kaseye kırın çatalla karıştırın (iyice çırpın) 1 çimdik tuz ekleyin çırpın. Çatalın ucuyla 1 damla yumurtayı damlatın yağa. Hemen köpürüp önce dibe sonra hızla üste cıkmalı yumurta damlası. Dibe çöküp bekliyorsa daha yağınız "kızmamış" demektir. Yağı kızdırmak cok cok önemli. Siz yağ ısınırken yeşil soğan ve maydanozu köftenize ekleyin yoğurun. Bu safhada artık buz muz olmamalı ortada. Karıstırmayın yogurun. Yani maydanoz ve yesil sogan ezilmeli köftede.
13.KURAL: Yağınız kızdı mı diye yine aynı yöntemle bakın. Kızgın yagdan cok az duman cıkar ama çok değil ve mutfak tereyağı kokar zaten. Kızdıgından emin oldugunuzda yumurtayı dökün. Cozschcshchossgcsgahvd  diye ses gelmeli. Gelmezse yine erken davranmışsınız demek ki..

14. KURAL: Yumurtayı omlet gibi pişirin demiş bazı gerizekalı tarifçiler. Aklınıza direkt sert yağsız omlet geliyor değil mi. Ne kadar yanlıs ne kadar sacma! Yumurtayı kaygana gibi pişireceksiniz. Yani pişerken kızaracak ama omlet gibi yassı, tavaya yapısık olmayacak, Kabarık pofuduk lokma tatlısı gibi görünen bir sey olacak. Rengi de biraz kızarık. Yani asla çiğ değil ama kuru kuru omlet gibi de değil.

15.KURAL: Yumurtanız pişti altını kapatır kapatmaz ki biz önce ocaktan alır hemen köftenin içine dökeriz ( köfteyi havuz gibi yayarız önce, tepsiye çok yapıstırmadan )sonra aa ocağı acık unuttuk diyip ocagın altını kapatırız. İçinde ne var ne yoksa köfteye döktüğümüz elimizdeki tavaya ceyrek çay bardağından daha az  içme suyu ekleriz şöyle bir çalkalayıp onu da köfteye ekleriz ki köfte kuru olmasın yapıskan kıvama gelsin.

16.KURAL: Burada artık yoğurmak yok friksiyon var. Köftenin altına parmaklarınızı sokup saç masajı gibi alttaki köfteyi üste cıkaracaksınız üstteki yumurtayı da elinizle 6-7 parcaya böleceksiniz alta karıstıracaksınız. Hızlı olmalısınız cünkü yağ soğumamalı. Yumurtayı asla bin parcaya bölmeyin görüntüsü de tadı da değişir cok kötü olur. Eliniz yanabilir kızgın yağda. Bu tamamen sizin "el becerinize ve pratik zekanıza" bağlı bizimkiler ve ben yağa elimi sokmadan karıstırabiliyorum köfteyi kalkan gibi kullanıp (yaparak öğrenirsiniz). Çok darda kalan kasıkla karıstırsın. Ama asla elle karıstırmanın yarattıgı etkiyi vermeyecektir. Çünkü yağın bulgurun her tarafına yayılması gerekiyor.

17.KURAL: Biz bu yemeğin yanında ekşili yeriz ekşili düşündüğünüz gibi limonlu bir sey değil. Ev yapımı üzüm sirkesinde bekletilmiş yeşil biber-lahana-havuctur.Nar ekşisi döker isteyen. Ayrıca yanında Turp yeriz, marul yeriz, bol bol roka yeriz, Turp yaprağı yeriz. Ayran içeriz.

18.KURAL: Yumurtalı köfte bekletilmez, hemen yenir. Sofraya koyuldugunda herkesin sofrada olmasına dikkat edin. Beklediği zaman asla hemen yapıldıgı anın tadında olmayacaktır.

AFİYET OLSUN..CANIM ÇEKTİ YAHU..

TAMİRCİ ÇIRAĞI ve CEM KARACA..

Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar

Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar

Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları

Nerelere gizlesin şu avucun nasırları

Otomobili ile tamire geldi dun bizim tamirhaneye

Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye

Ayağında uzun etek dalga dalga saçları

Ustam seslendı uzaktan oğlum al takımları

Bir romanda okumuştum buna benzer bir şeyi

Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bir kitaptı

Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız

Yine böyle bir durumda tamirci çırağına

Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları

Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı

Gelecekti bugün geri arabayı almaya

O romandaki hayali belki gerçek yapmaya

Durdu zaman durdu dünya girdi içeri kapıdan

Öylece bakakaldım gözümü ayırmadan

Arabanın kapısını açtım açtım girsin içeri

Kalktı hilal kaşları sordu kim bu serseri

Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum

Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum

Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları

İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları